Genel

PERŞEMBE KACALI MAHALLESİ’NDE İÇME SUYU HATLARI YENİLENDİ

19 ilçedeki içme suyu yatırımlarını yoğun bir şekilde sürdüren Ordu Büyükşehir Belediyesi, Perşembe ilçesi Kacalı Mahallesi Fatih Caddesinde geçtiğimiz ay başlattığı içme suyu hattı yenileme çalışmasını tamamladı. Yapılan çalışma ile Perşembe ilçesinin önemli bir bölümüne içme suyu sağlayan hat yenilendi. Ekipler tarafından abone bağlantısının yapıldığı hat üzerinde üst yapı çalışmaları devam ediyor.

30-40 YILLIK BORULAR YENİLERİYLE DEĞİŞTİRİLDİ

Perşembe’nin en kalabalık nüfusa sahip yerleşim bölgelerinden olan Kacalı Mahallesi’ndeki içme suyu altyapısı, mahalle halkı için artık sorun olmayacak. 30-40 yıl önce yapılan, zamanla kullanım ömrünü tamamlayarak sık sık arıza veren içme suyu hatlarının yenilenmesi için OSKİ’nin başlattığı altyapı çalışmaları tamamlandı.

TOPLAM BİN METRE İÇME SUYU HATTI VE BİN METRE KANALİZASYON HATTI DÖŞENDİ

OSKİ ekipleri tarafından bir süredir yürütülen kazı ve boru imalatı çalışmaları kapsamında, 1 km’lik içme suyu hattı ile 1 km’lik kanalizasyon hattı çalışması tamamlandı. Mahallenin ana şebeke hattı ile abone bağlantılarının tamamının yenilendiği çalışmaların ardından, yeni hatlara verilen su vatandaşların hizmetine sunuldu. Yapılan yatırımla birlikte mahallenin içme suyu altyapısı tamamen yenilenirken, mahalle halkının geçmişte yaşadığı sorunlar da sona ermiş oldu.

Genel

DÜNYADA HER 2 DAKİKADA 1 KADIN HAYATINI BU SEBEPLE KAYBEDİYOR

Ocak ayı tüm dünyada, ‘Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı’ olarak belirlenmiş durumda. Bu ayda, dünyanın birçok ülkesinde hastalığa ve erken tanıya dikkat çekmek için farkındalık etkinlikleri düzenleniyor.

Kadınlar Mutlaka Bilinçlenmeli

Jinekolojik Onkoloji ve Kadın Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu konu hakkında bilgiler verdi. Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri “Serviks” yani Rahim Ağzı Kanseri”dir. Dünyada her sene ortalama 500 bin, Türkiye’de ise 3 bin kadın, rahim ağzı kanseri tanısı almakta ve ülkemizde her yıl 1.500 kadın bu hastalık sebebiyle yaşamını yitirmektedir. Bu hastalık, az gelişmiş ülkelerde yaşam süren çok sayıda kadının ölümüne neden olmaktadır. Bu nedenle her kadın bu konuda daha fazla bilinçlenmeli ve hastalıktan korunmanın yollarının neler olduğunu detaylıca öğrenmelidir.

HPV Neden Oluyor ve Aşısı Koruyor!

Rahim ağzı kanseri olan hastaların %99’unda HPV (Human Papilloma Virüs) enfeksiyonu görülmüştür. Yani rahim ağzı kanserlerinin neredeyse tamamı HPV tipi hastalıklardan dolayı oluşmaktadır. HPV rahim ağzı kanserinin nedenidir diyebiliriz. HPV cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. 150'nin üzerinde tipi olan HPV’nin yaklaşık 40 tipi genital bölgeyi tutar. Bunların özellikle15 tipi kanserle ilişkili tiplerdir. Rahim ağzı kanserinde, HPV aşısı büyük önem taşımaktadır. HPV aşısını 9-45 yaş arasındaki herkes yaptırabilir. Aşı 9 yaşından itibaren kız ve erkek ayırt etmeksizin tüm çocuklara 2 doz şeklinde yapılmalıdır. Yetişkinlerde de 3 doz şeklind kas içerisine yapılır. HPV aşısı kadınlarda rahim ağzı kanserini %90 oranında önler.

Erken Teşhis İçin HPV Testi Şart!

Düzenli yapılan tarama yöntemleri, rahim ağzı kanserinde düşüş sağlamakta. Kadınlar belirli zamanlarda HPV ve Smear testlerini yaptırarak erken tanı şansını elde edebilirler. Yapılan test sonucunun pozitif gelmesi durumunda, hastaya kolposkopi yapılarak, mikroskop yoluyla rahim ağzı incelenir. İnceleme sonucu gerek duyulursa biyopsi yapılarak kesin tanı konabilir. Burada da anlattığım gibi tarama ve testler hastalığın teşhisi ve tedavisi açısından çok önemli rollerdedir.

En Güçlü Belirtisi: Vajinal Kanama

Rahim ağzı kanseri birçok semptoma neden olabilir. Ancak semptomlar yaşanmadan evvel düzenli taramalar ile kanser öncüsü lezyonun yakalanması ve kanser gelişmeden tedavi edilmesi mümkündür. Hastalığın belirtilerinden en önemlisi vajinal kanamadır. Adet dönemleri dışında kanama, cinsel birliktelik sonrası kanama ve menopoz sonrası kanama hastalığın habercisi olabilir. Kendinde bu durumları gözleyen kadınlar hekimine başvurmalıdır.

Tedavi Sonrası Hamile Kalmak Mümkün

“Rahim ağzı kanseri öncüsü lezyonu tedavisi sonrası gebelik mümkündür. Rahim ağzı kanserine ilerleyebilen CIN 2-3 gibi öncü lezyonlar görece basit cerrahi işlemlerle tedavi edilir. Sonrasında sağlıklı gebelik elde edilebilir. Gebelik istemi olup rahim ağzı kanseri tanısı konulan hastalarda da erken aşamada teşhis edildiyse doğru bir planlama ile fertilite koruyucu rahim ağzı kanseri ameliyatı sonrası hem kanseri yenmek, hem de ileride gebelik elde edilmesi mümkün olabilmektedir. Bu imkan, cerrahi operasyon ile elde edilir ve tabii ki burada erken teşhis büyük önem taşır. Erken tanının ardından, rahim korunarak, yalnızca rahmin ağzındaki ve yakın çevredeki dokular alınarak yapılan uygun operasyonla ilk olarak kanser tedavi edilir ve sonrasında kadınların gebe kalması sağlanabilir.

Sigara, Önemli Bir Risk Faktörü!

Rahim ağzı kanserinin oluşmasında yaşam tarzı oldukça etkilidir. Burada farklı cinsel partnerler ve sigara risk faktörlerinin başında yer alır. HPV, toplumda sık izlenir. Ama HPV enfeksiyonlarının çoğu hiçbir lezyon yaratmadan kendiliğinden temizlenmektedir. Sigara, bunu biraz zorlaştırır.

 

Genel

ORKENT A.Ş., 400 MİLYONLUK İŞ HACMİ İLE REKORA KOŞUYOR
Ordu Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden ORKENT A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Şen, son dönemlerde medya kuruluşlarında yer alan haberlere açıklık getirerek, ORKENT’in devam eden projeleri hakkında bilgi verdi.
400 MİLYONLUK İŞ HACMİ İLE REKORA KOŞUYOR

 

Ordu Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden ORKENT A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Şen, son dönemlerde medya kuruluşlarında yer alan haberlere açıklık getirerek, ORKENT’in devam eden projeleri hakkında bilgi verdi. Şen, en önemli projelerinden biri olan Park Melet projesiyle ilgili düzenlediği basın toplantısında, şimdiye kadar gerçekleştirdikleri çalışmaların Ordu’da 400 milyon liralık bir iş hacmi oluşturduğunu belirtti.

Nihat Şen, ORKENT’in genelinde yürütülen projelerde 400’e yakın personelin istihdam edildiğini ve bu sayede birçok ailenin geçimini sağladığını vurguladı. Ayrıca, Ünye’de Bedestan, Altınordu’da Yeni Çarşı, Civil Vadi, Park Melet gibi projelerle Ordu’nun çehresini değiştirmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Başkan Şen, projelerin hayata geçirilmesinde Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Doktor Mehmet Hilmi Güler’in büyük destekleri olduğunu dile getirdi.

Geçtiğimiz haftalarda Park Melet projesinde yaşanan küçük toprak kaymalarına da değinen Nihat Şen, bu durumun projenin temelinde bir sorun olduğu şeklinde lanse edilen haberlere cevap verdi. Şen, küçük toprak kaymalarının projenin zemin alanının dışında meydana geldiğini, fore kazık çalışmalarının ise inşaat temelini korumak amacıyla yapıldığını ve inşaatın güvenliği açısından herhangi bir tehdit oluşturmadığını açıkladı.

Ayrıca, Şen, ORKENT’in yaptığı işlemlerin şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşıldığını, bağımsız denetçiler ve Sayıştay tarafından denetimlere tabi tutulduğunu belirtti. Nihat Şen, yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Şen, açıklamasına şu şekilde devam etti: “OBB Park Melet Projesi için satın aldığımız arazi, kamuoyuna açık bir ihale ile satışa çıkarılmıştı. ORKENT A.Ş. olarak, vatandaşlarımız adına en yüksek teklifi vererek bu araziyi kazandık. Kazanan, kamu oldu.”

Ordu Park Melet Projesi’nin inşaat alanının toprağın 7.70 metre altında ve Melet Irmağı’nın akış kodunun altında olduğunu belirten Şen, olayın inşaat alanıyla ilgisi olmadığını vurguladı.

Şen, yaşanan heyelanın, devasa motorların birinin borusunun patlaması sonucu ortaya çıktığını ve bu durumun inşaat alanındaki çalışmaları etkilemediğini açıkladı.

Son olarak Şen, şunları da ekledi: “Biz sadece çalışmalarımızın aksamaması için yapılan bir önlem nedeniyle bu durumla karşılaştık. Ordu’nun en büyük otoparkını inşa ediyoruz ve bu projeyle yönetmelikleri aşarak 500 araçlık kapalı otoparkı hizmete sunacağız. Ayrıca yapılan proje için gerekli yatırımlar önceden yapıldı malzemelerin hepsi tam burada yapılacak olan çalışmanın fayansına kadar hazır” dedi

 

HABER:SELDANUR KILIÇ 

 

Genel

Sosyal Medya Provokatörleri Tespit Ediliyor

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Şehitlerimize yönelik provokatif paylaşım yapan 170 hesap yöneticisi ve kullanıcısı şüpheli tespit edildiğini açıkladı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medyada şehitlere yönelik provokatif amaçlı paylaşım yaptığı tespit edilen 18 şüphelinin yakalandığını, yurt dışında olduğu belirlenen 133 şüpheli hakkında ise adli işlem başlatıldığını açıkladı.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; “Şehit olan kahraman Mehmetçiklerimize ve Pençe Kilit Harekât bölgesine yönelik sosyal medya üzerinden provokatif amaçlı olarak bölücü terör örgütünü öven, propagandasını yapan ve yanıltıcı bilgiyi alenen yayan şu ana kadar 170 hesap yönetici ve kullanıcısı şüpheli tespit edildi. 133 şüphelinin yurt dışında olduğu belirlendi ve haklarında adli işlemler başlatıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele, Güvenlik Daire Başkanlığı ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıkları koordinesinde yürütülen çalışmalar kapsamında yurt içinde tespit edilen 37 şüpheliye yönelik yapılan operasyonlarında 18’i yakalandı. 19’u ile ilgili çalışmalar devam etmektedir” dedi.

Genel

EĞİTİM SEN ; “HEPİMİZLE DALGA GEÇİYORLAR!”

Eğitim Sen Ordu Şubesi Yürütme Kurulu zamlar eleştirilerek, “sefaleti kabul etmiyoruz” diyerek tepki gösterdi .

Yapılan açıklamada konuya ilişkin şu açıklama yapıldı:

“Zam yağmuru ile başlayan ve bu yağmurun her ay şiddetlenerek kasırgaya dönüştüğü zorlu bir yılı geride bıraktık. Ülkeyi yönetenler “işçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik” nutukları atsa da reel ücretlerimizin, maaşlarımızın hızla buharlaştığı bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Çünkü bu ülkede yıllardır maaşlarımız, ücretlerimiz TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyona göre artırılıyor. TÜİK ise açıkladığı rakamlarla bizim çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız enflasyonun en az yarısını bir kara delik gibi yutuyor.

Satın alma gücümüz her geçen gün düşüyor

İşçisinden, asgari ücretlisine ve kamu emekçisine hepimizin ücret artışlarında TÜİK’in bu sanal verileri temel alınıyor. Yani TÜİK emeği ile geçinen tüm kesimlerin maaş-ücret artışında patron konumuna gelmiş bulunuyor.

Dolayısıyla yaşadığımız gerçek hayat pahalılığı ile TÜİK’in sanal enflasyonu arasındaki makas büyürken satın alma gücümüz her geçen gün düşüyor, yoksulluğumuz artıyor.

Hepimizle dalga geçiyorlar

Tüm bunlara rağmen iktidar sözcüleri 3 Ocak’ta açıklanan verilerden sonra hiç sıkılmadan “yıllık enflasyon %64,77 oldu. Hedeflediğimiz %65’in altında kaldı” diyorlar. Kısacası yılın başındaki enflasyon hedefini kademe kademe 2,5 kat artıranlar, yılın sonunda bu hedefin 0,23 puan altında kaldık diyerek hepimizle dalga geçiyorlar. Oysa ülkemiz TÜİK’in bu sanal rakamlarına göre bile enflasyonu en yüksek ülkeler sıralamasında liderliği kimseye bırakmıyor.

Zam yağmuru iğneden ipliğe sürüyor

Yeni yıla girdik. Ama değişen bir şey yok. Zam yağmuru temel tüketim maddelerinden, gıda ürünlerine, akaryakıt ürünlerinden tekel ürünlerine kadar iğneden ipliğe sürüyor.

Bu koşularda Ocak 2024 itibari ile altı aylık enflasyon farkı (%29,78) artı toplu sözleşme artışı (%15) ile maaşlarımızın toplamda %49,25 artacak olması büyük bir müjde gibi sunuluyor.

Oysa bu “müjde” koskoca bir yalandan ibarettir. Çünkü ücretlerde enflasyon oranında artış demek dünyanın her yerinde sıfır zam demektir. Yaşanan gerçek hayat pahalılığının suni TÜİK rakamları ile yarı yarıya düşük gösterildiği Türkiye’de ise bunun anlamı emekçilerin cebinden çalmaya devam etmek demektir.

Cebimize giren maaşın yarısı emekli aylığımıza yansıtılmayacak

Nitekim bugün aldığımız maaşlar, elimizdeki bordrolar yıllardır sürdürülen bu soygun düzenini ispatlamaktadır. Buna göre:

Eşi çalışmayan, 2 çocuklu, en düşük kamu emekçisi maaşı eş ve çocuk yardımı dahil 32 bin 835 TL’de, ortalama kamu emekçisi maaşı ise yine eş ve çocuk yardımı dahil 35 bin TL’de kalmıştır.

Üstelik 2023 yılı Temmuz ayında geçilen “yeni maaş rejimi” ile bu tutarların 12 bin TL’si “ilave seyyanen ödenek” ortalama 5 bin TL’si ise “ek ödeme” adı altında taban aylığa yansıtılmayacak tutarlardır. Kısacası cebimize giren maaşın yarısı emekli aylığımıza yansıtılmayacaktır.

Mevcutta 7.500 TL olan en düşük emekli aylığının ne kadar artacağı ise hala belirsizdir. Eğer altı aylık enflasyon (%37,6) artışı uygulanırsa en düşük emekli aylığı 10 bin 320 TL’ye çıkacaktır. Bu nedenle geçtiğimiz yıl ilave seyyanen ödenekten de yararlandırılmadığı için sefalete itilen milyonlarca emekli bu rakama refah payı eklenmesini bekliyor. Ama %10 refah payı dahi eklense en düşük emekli maaşı 11 bin TL ile açlık sınırının da asgari ücretin de altında kalacaktır.

En önemlisi önümüzdeki günlerde de TÜİK sahte enflasyon rakamları açıklamaya devam ettikçe, adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe, TL döviz karşında değer yitirdikçe bugün yapılan artışların bir iki ay içinde hiçbir karşılığı kalamayacaktır. Hepimizin maaşları, ücretleri sefalet düzeyine daha fazla yaklaşacaktır.

Bizler yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil, hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz.

Tüm kamu emekçilerine ücretsiz öğlen yemeği istiyoruz

Bunun için:

· Öncelikle tüm kamu emekçilerine bugün için brüt 12 bin 147 TL olarak verilen ilave seyyanen ödeneğin taban aylık katsayısına dâhil edilmesini istiyoruz.

· Ardından en düşük kamu emekçisi maaşının eş, çocuk, kira ve ulaşım gibi yardım kalemleri ile bugün 50 bin TL’yi aşan üstünde olan yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.

· Bu rakamın her üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmesini, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamlarının refah payı olarak eklenmesini istiyoruz.

· En düşük emekli aylığının 16 yıl önceki seviyeye yani asgari ücretin %110’una çıkarılarak net 18 bin 700 TL’ye çıkarılmasını istiyoruz.

· Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülmesini, yoksulluk sınırına kadar olan ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini istiyoruz.

· Tüm kamu emekçilerine ücretsiz öğlen yemeği istiyoruz. İşyerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 4 bin TL yemek yardımı verilmesini istiyoruz.

Genel

ÇAYBAŞI’DA IŞIL IŞIL OLDU

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in önem verdiği kent estetiği projeleri kapsamında devam eden aydınlatma çalışmalarıyla Çaybaşı’nın da cadde ve sokakları modern ve estetik bir görünüme kavuştu. Işıl ışıl olan ilçe merkezi vatandaşlarında beğenisini kazandı.

ÇAYBAŞI’NA DEĞER KATIYOR

Öncesinde yetersiz aydınlatmaya sahip olan Çaybaşı ilçesinde çalışma başlatan Ordu Büyükşehir Belediyesi, ilçenin cadde ve sokaklarını günün ihtiyaçlarına uygun modern ışıklarla donattı. Parklar ve Yeşil Alanlar Dairesi Başkanlığınca hayata geçirilen çalışmalarla dekoratif aydınlatmalardan oluşan 52 adet direğin kurulumu yapılarak hizmete açıldı. Atatürk Caddesi, Talip Bayrak Caddesi ve Gençlik Caddesi’ni kapsayan ve toplamda 1.2 km uzunluğundaki alanda uygulanan aydınlatma projesi Çaybaşı’na değer kattı.

 İLÇELER IŞIL IŞIL OLMAYA DEVAM EDİYOR

Öte yandan Çaybaşı’nda olduğu gibi birçok ilçeyi daha aydınlatma çalışmaları ile modern görünüme kavuşturan Büyükşehir Belediyesi, belirlenen program dahilinde ilçelerdeki aydınlatma çalışmalarına devam ediyor.

 

Genel

Ordu’da “Ordu ve Rüsumat No:4 Gemisi” Konulu Konferans Düzenlendi

Milli Mücadele Döneminde Ordu ve Rüsumat No:4 Gemisi” Konulu Konferans Düzenlendi

Ordu Valiliği tarafından “Milli Mücadele Döneminde Ordu ve Rüsumat No:4 Gemisi” konulu konferans düzenlendi.

Ordu Kültür Sanat Merkezi(OKSM)’nde gerçekleştirilen konferansa, Vali Muammer Erol, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, ODÜ Rektörü Prof. Dr. Orhan Baş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Uğur Toparlak, kurum müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Öğretmen-Yazar Hikmet Pala’nın konuşmacı olarak katıldığı konferansta Kurtuluş Savaşı esnasında kahramanlık destanı yazan Rüsumat No: 4 adlı geminin hikayesi anlatıldı.

Sovyetler Birliği’nden alınan silah ve cephaneyi, İngiliz ve Yunan savaş gemilerinden saklanarak İnebolu’ya taşıyan gemilerden birisi olan Rusumat No:4 gemisi; 1921 Ağustos’unda Ordu iskelesinde kıstırılmış, yükü boşaltılarak saklanmış, gemi de batırılmış ve düşmana teslim edilmemişti. Gemi sonra yeniden su yüzüne çıkarılmış, yüzdürülmüş ve görevine devam etmişti. Dünya denizcilik tarihine geçen bu olayda yer alan ve 1891 yılında İngiltere’de bir balıkçı vapuru olarak inşa edilen Rusumat No.4’ün Osmanlı Devleti tarafından 1913 yılında satın alındığı belirtildi.

Kurtuluş Savaşı için cepheye mühimmat taşıyan gemileri yakalamaya çalışırken Karadeniz’de devriye gezen düşman gemilerini atlatan Rüsumat No:4 Batum’dan yüklediği cephanelerle bazı eksiklikleri gidermek ve düşman gemileri hakkında bilgi almak için, 17 Ağustos 1921 tarihinde Ordu’ya geldi. Düşman gemileri hem doğudan, hem batıdan ilerlemektedir ve Rüsumat No:4’ün her an yakalanma tehlikesi vardır. Yük, Ordu’da boşaltılacaktır. Ordu halkı büyük dayanışma örneği göstererek tıka basa cephane dolu olan vapurun yükünü hızla boşaltır. Toplar sökülerek parçalar halinde cephaneyle birlikte depoya yerleştirilir. Genel Kurmay’ın değiştirilemez emri olan ”Hiçbir Gemi Düşmana Teslim Edilmeyecektir” emri gereği Yüzbaşı Mahmut gemiyi batırmaya karar verir. Ordu İli Birinci Dünya Savaşı yıllarında birkaç kez denizden bombardımana uğramıştı düşman gemileri görülünce hazırlanan plan gereği Rüsumat No:4 Gemisi düşmana hem battığı hem de yandığı görüntüsü verildi. Ordulular Rusumat’ı kurtarmıştı. Rusumat’ın yeniden yüzdürülmesi Ordu’da neredeyse bir şenlik havasında kutlandı. Silahlar atıldı, davullar çalındı, horonlar oynandı.
Öğretmen-Yazar Hikmet Pala, Rüsumat No: 4 Gemisinin 29 Eylül 1921 yılında Görele açıklarında düşman tarafından batırıldığını ifade ederek, bazı parçaların Eynesil Belediyesinde bulunduğunu kaydetti. Pala, Rüsumat No: 4 Gemisinin batırılıp tekrar yüzdürülmesinde aktif olarak görev alan kahraman Ordulu gençlerden Nezir Oral, Hamdi Karadeniz, Ali Türkmen, Hakkı Gürsoy, Civan Ali ve Dursun Reis’i de rahmetle, saygıyla, minnetle andığını ifade ederek, konuşmasını tamamladı.

Konferansın sonunda, Vali Muammer Erol tarafından “Milli Mücadele Döneminde Ordu ve Rüsumat No: 4 Gemisi” konulu konferans dolayısıyla katkılarını sunan Öğretmen-Yazar Hikmet Pala’ya teşekkür edildi ve çiçek takdim edildi.

Genel

ORDU BÜYÜKŞEHİR SPORCULARINDAN YENİ BAŞARILAR GELDİ

Ordu’nun ev sahipliğinde 13-14 Ocak 2024 tarihlerinde düzenlenen Okul Sporları Gençler Judo Türkiye Şampiyonasına Büyükşehir Belediyesi Sporcuları damga vurdu.

Ordu’nun Altınordu ilçesi Recep Kara Kapalı Spor salonunda 48 ilden 600 sporcu ve antrenör katılımıyla düzenlenen Okul Sporları Gençler Judo Türkiye Şampiyonası tamamlandı. Şampiyonaya damga vuran Ordu Büyükşehir Belediyesi sporcuları toplamda 4 madalya elde etti.

2 GÜMÜŞ 2 BRONZ MADALYA’NIN SAHİBİ OLDULAR

600 Sporcunun katılımıyla gerçekleştirilen Okul Sporları Gençler Judo Türkiye Şampiyonasın da Ordu Büyükşehir Belediye Spor Kulübü Sporcularından, 60 kg Umutcan Meşe ve 66 kg Şivan Umut Polat rakiplerini yenerek gümüş madalyanın sahibi oldular. Öte yandan +90 kg AbdülmecitOrdu Büyükşehir Belediyesi

Genel

ŞANLITÜRK: ARTIK HER ŞEY GÖZE ALINMIŞTIR

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, Irak’ın kuzeyinde hain PKK terör örgütünün düzenlediği hain saldırıda 9 vatan evladımızın şehit edilmesi üzerine yayınladığı taziye mesajında terörle mücadelede artık her şeyin göze alındığını söyledi.

Milletvekili Şanlıtürk, yaptığı açıklamada,
Irak’ın kuzeyinde Pençe Kilit bölgesinde çıkan çatışmada dokuz askerimiz şehit olmuş dört askerimiz yaralanmıştır. İkizce ilçemiz Bolluk Mahallesi’nden Sözleşmeli Er Murat Akar evladımız da şehitler arasındadır.

Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Rabbim şehadetlerini kabul etsin.

Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.

Şanlıtürk, mesajının devamında, “Türk ve İslam Dünyasının Bilge Lideri MHP Genel Başkanımız Sayın Dr Devlet Bahçeli’nin, devletimizin üst düzey güvenlik toplantısının sona ermesinin ardından yaptığı açıklamada dediği gibi terörle mücadele de artık her şey göze alınmıştır.
Necip Türk Milleti ve yüce devletimiz bu hususta son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu kararlılığından asla geri adım atmayacaktır.
Hain terör örgütünün arkasında her kim olursa olsun, her kim destek veriyorsa versin. Yüce Türk Milleti artık kararlılıkla her şeyi göze almıştır” diye konuştu.

Genel

Ordu şehidini dualarla uğurladı

Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde, bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan sızma girişiminde çıkan silahlı çatışmada şehit düşen İstihkam Söz. Er Murat Atar, son yolculuğa dualarla uğurlandı.

12 Ocak 2024 tarihinde Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan İstihkam Söz. Er Murat Atar’ın naaşı, 13.01.2024 Cumartesi günü Şırnak’ta düzenlenen askeri törenin ardından askeri uçakla Samsun Çarşamba Havalimanına getirildi.

Şehidimizin naaşı Ünye ilçemizde Vali Muammer Erol, Şehidimizin yakınları, protokol üyeleri ve vatandaşlarımız tarafından karşılandı.

Kahraman şehidimiz İstihkam Söz. Er Murat Atar’ın naaşı, 14 Ocak 2024 Pazar günü
Ünye Devlet Hastanesinden alınarak, cenaze töreni için İkizce Merkez Camiine getirildi.

İkizce Merkez Camiinde düzenlenen cenaze törenine, Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak, Vali Muammer Erol, Samsun Valisi Orhan Tavlı, AK Parti Ordu Milletvekilleri Mahmut Özer, İbrahim Ufuk Kaynak, Mustafa Hamarat, CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Samsun Garnizon Komutanı Tümgeneral Davut Ala, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Numan Öksüz, İl Emniyet Müdürü Atilla Aksoy, İlçe Kaymakamları, İlçe Belediye Başkanları, siyasi partilerin yöneticileri, meslek ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile şehidin ailesi, yakınları ve vatandaşlar katıldı.

Törende, şehidimiz İstihkam Söz. Er Murat Atar’ın özgeçmişi okundu. Ardından Türk Silahlı Kuvvetleri adına bir konuşma yapan Öğretmen Yarbay Ergün Yörük, ”Aziz Şehidimiz;Türk Silahlı Kuvvetleri personeli olarak sizlere söz veriyoruz. Bıraktığınız emaneti sonsuza kadar yaşatmakta kararlıyız. Yüce Türk milletinin geleceği vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve bağımsızlığı için karşımıza tehdit olarak çıkabilecek tüm unsurların üstesinden gelmek için gerektiğinde şehadet şerbetini içmekten çekinmeyeceğiz. Türk bayrağı ebediyen yükseklerde dalgalanacak, Türk vatanı sonsuza kadar hür ve bağımsız kalacak ve minarelerinde ezan kıyamete kadar dinmeyecektir” şeklinde konuştu.

Şehidimiz İstihkam Söz. Er Murat Atar’ın naaşı öğle namazına müteakip düzenlenen tören ve kılınan cenaze namazının ardından gözyaşları ve dualar eşliğinde Bolluk mahallesi Kabakkeriş mevkiinde bulunan aile mezarlığına defnedildi.

Törenin sonunda yapılan duanın ardından, şehit için saygı atışı yapıldı. Ardından şehidin naaşıyla birlikte gelen fotoğrafı ve şehidin tabutuna sarılı Türk Bayrağı, Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak ve Vali Muammer Erol tarafından şehitin annesi Selma Atar’a takdim edildi.

Vali Muammer Erol, bekar olan ve 2 ay önce göreve başlayan şehit Murat Atar’ın annesi Selma Atar ve kardeşlerine başsağlığı dileğinde bulunarak, taziyelerini iletti.