!

" Yeni Yönetmelik ile 3 milyon kişilik istihdam tehlikeye girmekte, yaşanacak

iflasların yanında 150 milyon adet milli servet stok çöp olmakta"

Değerli arkadaşlar ,Okul Kıyafeti Üreticileri ve Satıcıları Federasyonu olarak,

8 1 ildeki birçok üretici v e satıcıların katılımıyla Ankara d a gerçekleştirdiğimiz

toplantıda, 06 Aralık 2024'te yayımlanan yeni okul kıyafeti yönetmeliğinin

sektörde yarattığı sorunları masaya yatırdık.

Türkiye'de yaklaşık 2 0 milyon öğrencinin okul kıyafeti ihtiyacı, yerel üreticiler

tarafından karşılanmaktadır. Özellikle okul kıyafetinde ürünlerin,

kumaşından tutun ,düğmesi,fermuarı, ipi, telası gibi kullanılan malzemelerin

tamamı yerli üretimdir. Nakış baskı dikim ütü paket gibi işçilikler ise Anadolu

da yaşayan insanların istihdam edilmesi ile %100 yerli üretim olarak

gerçekleşmektedir. Sektör yaklaşık 3 milyon kişiye doğrudan v e dolaylı olarak

istihdam sağlamaktadır.

Yeni Yönetmelik Krizi

Sayın Cumhurbaşkanımızın yerli üretime ve istihdama nekadar önem

verdiğini ve çaba sarfettiğini çok iyi biliyoruz. Milli eğtim Bakanlığının yeni

yayınladığı yönetmeliğin 3. maddesinde yer alan "kıyafet üzerinde okul

arması bulunmaması, armaların okul tarafından sonradan ayrıca temin edilip

diktirilmesi " şartının olması, sektörü olumsuz etkilemiştir.

Ayrıca yeni yönetmelikte ve eski yönetmelikte , kıyafet değiştiren okullar

en az 4 yıl kıyafet değiştiremez, maddesi olduğu halde ve yine yönetmelikte

kıyafet değişikliklerinin ikinci dönemin başında yani Şubat ayında Aile

birlikleri v e öğretmenler kurulu karar alarak yapabilir, ibaresi olduğu halde,

keyfi olarak okulların açılmasna bir ay kala , Ağustos ayında, hiç bir karar

alınmadan yönetmeliğe aykırı olarak Milli Eğitim Müdürlüğünün baskısı ile

hukuksuzca değiştirilmiş milyonlarca liralık mağduriyete sebebiyet

verilmiştir.

Esnafın, önceki yönetmelikteki "kıyafetlerin en az 4 yıl giyilmesi" kuralına

güvenerek okulların belirlemiş olduğu armalı kıyafetleri hazırlaması,

sektördeki üreticileri ve satıcıları yanıltmıştır. Türkiye genelinde 150 milyon

adet stok , Milyarlarca liralık okul kıyafetleri esnafların elinde kalmış milli

sermaye olan ürünler adeta çöp haline gelme durumu ile karşı karşıya

kalmıştır.

Armasız logosuz ,okul kıyafeti baskısı, velileri okul alışverişinde zincir

mağazalara ve markalara yönlendirmiştir. Markaların ise üretimlerini,işçiliği

ucuz olan Mısır gibi ülkelerde imal ettirdiğini ,hatta kullandıkları kumaşların

önemli bir kısmını ithal ettiğini düşündüğümüzde,bu yönetmeliğin, yerli

üretime ne kadar zarar verdiği gözler öğnüne serilmiştir. Aynı zamanda zor

günler yaşayan tekstil sektörüne d e ikinci büyük darbeyi vurmuştur.

Bu yönetmelik velilere ayrıca e k maliyet getirmektedir. Piyasada, okul

armalı kıyafetlerin daha uygun fiyatlara satılmasına rağmen, Velilerin

sonradan dikilecek armalar için ortalama 150TL, dikim için ise 100 TL ödemek

zorunda kalacağı, bunun da ailelere ek yük getireceği aşikardır.

Yada armasız kıyafet alan öğrenciler, üzerinde yabancı markaların logoları

olan kıyafetler ile okula gelmek durumunda kalacak, öğrenciler arasında

marka yarışı v e sınıf ayrımı baskısı olacaktır. Șu anda bu sorunla malesef

,bütün okullarımız karşı karşıya kalmış sivil kıyafetlerle öğrenciler okul

disiplininden uzaklaşmıştır.

Birkaç gün önce bir lisede öğretmenleri ile dalga geçen öğrencilerin tavırları

v e yine ilk okulda bir gurup öğrencinin küçük bir kız öğrenciye akran zorbalığı

yaptığı görüntüleri hepimiz üzüntü v e endişe ile

izledik. Gördüğümüz,öğrencilerin üzerinde armasız logosuz kıyafetlerle adeta

öğrenci kimliğinden uzak olduğu ve disiplinsiz tavırlar içinde olduğu

görülmüştür.

öğrencilerin disiplinli, ahlaklı ve okula olan aidiyetini temin etmek adına,

okulların kurumsal ve kültürel kimliğini yansıtmak için, armalı kıyafet

önemlidir.Bunu sağlamakta Milli eğtim bakanlığımızın ve okul idarecilerimizn

görevidir. Bu şekilde disiplinsizlikler okullarımızda yaşandığı gibi, düz bir

kıyafetle okul bahçesine giren ve öğrencilere zarar verebilecek olan artniyetli

kişilerin okul arması olmadığı müddetçe ayırt edilemeyeceği de aşikardır.

Yeniyönetmelik, bütün bunlar göz önüne alındığında okul idarecilerini,

disiplini sağlama noktasında zor duruma sokmuştur.

Çözüm Çağrısı

Sektörde faliyet gösteren yaklaşık 3 milyon çalışanın Milli Eğitim Bakanımız

Sayın Yusuf Tekin den iki temel talebi vardır.

1 . Stokların ekonomiye kazandırılması: 2013 genelgesindeki okul

kıyafetlerinin e n az 4 yıl giyilmesi zorunluluğu dikkate alınarak ,süresini

doldurmamış okullarımızın hali hazırdaki kıyafetlerinin giyilmesine devam

etmesi.

2 . Arma uygulamasının esnetilmesi: okullarda armalı kıyafetler örnek olarak

asılı olmalı. Sektörde her ilde rekabet olduğu için kıyafetler uygun fiyata

satılmaktadır.Eğer herhangi bir yerde , art niyetli rekabetsiz ortamda yüksek

fiyata kıyafet satılyorsa veliler düz kıyafet alarak armayı okuldan temin

edebilmelidir.Bu uygulama Hem velilerin mali yükünün azaltılması hem d e

yerli üreticilerin v e istihdamın korunması için önemlidir.

"Milli Servet Ziyan Olmasın"

"Tamamı yerli malzeme ve yerel istihdam ile üretilen ve milli servet niteliği

taşıyan stoklarımızın ziyan olmaması ve tekstil sektörünün anadoluda ikinci

bir darbeyi yaşamamsı içini sayın Bakanımızdan çözüm bekliyoruz.

Tekstil sektöründe Yerel üretim ve istihdamın korunması, ülke ekonomisi için

hayati önem taşımaktadır

saygılarımızla

Türkiye Okul Kıyafeti Üreticieri ve

Satıcıları Derneği Yönteim Kurulu Üyesi

UFUK ÜNAL

Yorum Yapın

Yapılan Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış