Genel
İSKELE BABASI ağlamak ayıp değil)
Özel Şiir (ağlamak ayıp değil)
İSKELE BABASI
Şu ihtişama bakın.
Şu asalete,
Asra yakın orda.
Hiçbir gemiyi kaptırmadı kuşa kurda
Emirgan’ın İstinye’ye bakan kıyısında.
Eskiden tersane vardı burada.
İyi hatırlıyorum koca koca gemiler ,
koldan kalın halatlarla,bağlanırdı da,
bana mısın demezdi bu baba.
Bir çocuk omuzda,
diğerinin eli elinde,
İlk göz ağrısı önünde ,
gözü yüklü eşinin gözünde
bıyık altı tebessüm ile
geçse yanından bir baba ,
ona gülerdi gururla bizim baba.
Sen ,ben ve babam gibi…
Yeni yetme idim.
Ayağım halatta,
oturup
iskele babasına,
izmarit tüttürüp denize fırlattığımda.
Hiç ses çıkarmazdı.
Elinden kayıp ,
gaipte kaybolmaya heveslenen ergenine sesetmeyen,
baba gibi.
Sen ve ben gibi …
Babaya yük vız gelir.
Gırtlağına sarılsada kollar.
Nefesini kessede halatlar.
Olmasa çocuklar,onu bu dünyaya ne bağlar?
Sen , ben, babam gibi …
Babaya hoş gelir evlat mızmızı
Bu haylazlar senin mi dendiğinde,
oluverir kıpkırmızı.
Babaya haz verir,
hazzedilmeyenler
Babaya tatlı gelir Mehmedinin yemediği simit
Ayşesinden kalan ayran
Göğsünde söner alev alev ateş.
Anne baba nöbet bekler.
Saklandığı yerden ses verir de,kuzusu sobeler.
Baba bu kızar sever
Ellerinde biter yasak hevesler.
Baba,dört harf iki hece
Dillenen bebe,Baba dediğinde
Unutulur uykusuz geçen her bir gece.
Tüm heybetiyle kasırgalara ,
göğüs geren babalar gibi.
Dalgalara kafa tutan gemi babası gibi
Boynu bükük,geçmişini özleyen iskele babası gibi.
Üstüne oturmuş uzaklarda kendini arayan beybaba gibi.
Kader de bir tarafa konmakta varmış .
Vay babam vay !
Kaderde mostralık olmakta varmış.
Ah babam ah !
Olsun.
Kocamakta nimettir.
Gururla beklersin onurunu,
kurduğun yuvanın kapısında.
Sabırla beklersin duanı
Allah’a açılan avuçlarında
Gülersin,ağlarsın hatıralara.
Şükredersin;
Şam Babası olmakta vardı yolun sonunda.
Yürüyün be babalar!
Baba görsün ;
babayı alanlar…